Monday 5 April 2010

Sarah Lyon Migratory Imaginations makalesi ardından "Tüketim ve Medya Üzerine"

Popüler kültürün en önemli üretim araçları olan medya "gerçek" hayatı hammadde olarak kullanır; çeşitli yönlerini yeniden yaratarak, değiştirerek, şekillendirerek yeniden üretir. Modern insanın neredeyse bütün tercihlerini düzenleyen medyanın sonuç itibarıyla yaptığı şey, gerçeğin kurgusallaşmasıdır. Bazı tüketim nesnelerinde kurgusallaştırılan gerçeklik, çoğu zaman güç ilişkilerini ve iktidarı meşrulaştırmaya yarar. Medya ile desteklenen tüketim politikaları hayatımızı yeniden üretir. Toplumda “hakim” tanımlar yaratır ve güç dengelerini meşrulaştırarak bunları devamlı kılar.

Medya, tüketicinin davranışlarını yönetir, insanların hayatlarının nasıl olması gerektiğini anlatır ve insanların farkında olmadan medya tarafından belirlenen davranış kalıplarına uymasına neden olur. Medya tüketim nesnesine, insanların manevi değerlerlerine hitap edecek güçlü anlamlar yükler. Ürünlerin tüketimi iyi ya da faydalı olma esaslarına göre değil, tamamen alınan ürünün belli bir kimlik sağladığı anlayışına göre gerçekleşmektedir. Örneğin bir coca cola içiliyorsa bu gençlik ve özgürlük kimliğini o kişiye vermekte ya da Sarah Lyon’un makalesinde belirttiği gibi shade grown coffee kullanıyorsa o kişiye, doğa dostu,hayvan dostu, duyarlı kişi kimliği verilmektedir ( “Take a look at the label on the pocket.It could tell you whether you are responsible global citizen or party to the exploitation of Third Word producers” Times ---- “Don’t feel guilty, you don’t have to, buy a quality cup of coffee and support all kinds of life systems) . Böylelikle tüketiciler belirli anlamlar yüklenen tüketim nesnesini kullarak kendilerini diğerlerinden ayrıcalıklı hissederler.

Mike Federson’ın deyişiyle “Tüketim kültürü maddi bir fayda olarak değil de, göstergelerin tüketilmesidir. Sıradan mallara giz, sır, egzotiklik, güzellik ilintilendirilir. Bu malların orijinal ve işlevsel kullanımı gözden kaybolur. Medya bunu oluşturan bizim gerçeklik duygmuzu tehdit eden bir imaj aşırılığı üretir. Tüketim kültürü postmodern bir kültürdür. Bu dünya, ilişki ve tecrübelerinde en son modanın peşinde koşan,maceradan hoşlanan, yaşayacağı tek hayatı olduğunun ve bu hayatta zevk almak için gayret edilmesi gerektiğinin bilincinde olan insanların dünyasıdır. Farklılaşma tüketim kültürünün en önemli silahıdır. Her tabaka için belirli tüketim kalıpları oluşmuştur. Zenginler otomobil, müzayede; yüksek kültürel sermayeye sahip olanlar galeri ziyaretlerinden, avangart festivallerden, Bach’dan; düşük seviyede olanlar ise futboldan, patatesten hoşlanır.”

No comments:

Post a Comment